Ali, Boks, Şiddet Ve Yasak

-
Aa
+
a
a
a

Birçok salonda yoğun bir tanıtım desteği ile “Ali ” filmi gösterime girdi. Filmin eleştirileri yanında, Ali’nin yaşamı hakkında da yazılar okuduk. Ali filmi ve yazıları ile ister istemez boksun gündeme gelmesi kaçınılmaz veya gelmiyorsa da, Ali’nin yaşamından bağımsız olarak biz bir kez daha gündeme getirmeliyiz. Ve bu gündeme gelişin sonunda söyleyeceğim sözü baştan söyleyeyim, boks ve benzeri şiddet içeren branşlar tüm dünyada yasaklanmalıdır. Türkiye buna ön ayak olmak için çalışmalara başlamak ve aynı zamanda bu yönde yapılan diğer tüm etkinlikleri aktif bir biçimde desteklemek zorundadır.

Yazılarım eğer okunuyor ise, şimdi söylediklerimin önceki fikirlerimle çeliştiği vurgulanacaktır. Kumarhane, türban vb. her konuda yasağa karşı çıkıp, bir spor (!) branşı için yasakçılığı savunmak çelişki olarak algılanacaktır. Hayır, sayın okurlar, bir çelişki yok. Savunduğum şey, başkalarının haklarına fiziksel, maddi ve manevi zarar vermemek koşulu ile düşüncelerin özgürlüğüdür. Hangi isim altında olursa olsun şiddet bir düşünce özgürlüğü kapsamına sokulamaz.

Sayın okurlar, boks tehlikeli olduğu için yasaklanmamalıdır. Boksun tehlikeli olması ayrı bir kavramdır. Boks kadar tehlikeli olan veya pozisyonun gelişimine bağlı olarak tehlike yaratan birçok gerçek spor branşı vardır. Hatta pratikte iki sporcunun birbirine fiziksel temasının söz konusu olmadığı bir tenis maçı bile ölüme yol açabilir. Üstelik bu zarar sporcuya değil çevredeki bir kişiye de (top toplayıcıya, hakeme) verilebilir. Servis atışı sırasında topun saatte 200 km’nin üzerinde bir hıza ulaştığını rutin olarak görüyoruz. Ama hiçbir tenisçi sert servisi rakibine zarar vermek için atmıyor. Ya da rakibine zarar verirse puan almıyor. O top o hızla rakibe değil, tam tersine rakibin olamayacağı bir yere atılıyor. Dünyanın en tehlikeli sporlarından biri olan Formula 1 yarışlarında da amaç rakibe şiddet uygulamak değil. Hatta rakip araca kasti temaslar hemen her spor dalında olduğu gibi ceza alınmasına yol açıyor. Ünlü pilot Michael Schumacher için bir sezonun son yarışında, sanırım Jacques Villeneuve‘e kasten çarptığı kararı verilmiş ve 10 saniye bekleme cezasının dışında diskalifiye de edilerek şampiyonluğu kaybetmişti. (Yanılma olasılığım azdır.) Bir boksörün rakibine kasten yumruk attığı için ceza alması söz konusu olamaz. Sonuçta yapılan eylemin bir tehlike içermesi ile eylemde şiddetin amaçlanması kavramını ayırmak zorundayız. Boksun amacı rakibe doğrudan şiddet uygulamaktır, zarar vermektir. Her ne kadar son yıllarda amatör boksta kask takma zorunluluğu getirilmiş ve hakemlere boksörlerin az zarar görmesini sağlamak için geniş yetkiler verilmiş olsa da, rakibe şiddet uygulama amacı değişmemiştir. Kaldı ki profesyonel boksta bunlar da yoktur. Zevkli bir maç anlayışı her iki tarafında olası ölçüde birbirine azami zararı verdiği, yani kan döktüğü karşılaşmalardır. Seyircinin en çok rağbet ettiği maçlar da en çok şiddet (kan) göreceklerini umdukları dövüşlerdir. Bu feci bir olgu bana göre.

Şiddeti yok etmek zorundayız

Boksun en korkunç yanlarından biri icra edilebilirliğinin aslında çok kolay olması ve bu kolaylık karşısında inanılmaz getirilerin elde edilebilmesidir. Çünkü boksör olabilmek için fiziksel gücünüzün varlığı ama acıma duygunuzun yokluğu yeterlidir. Olağanüstü bir ekip çalışması, teknoloji vb gerekli değildir boks yapmak için. Bir ringin sığabileceği salon, iki kendini feda etmiş insan ve bu trajediyi seyretmek isteyen ve ne yazık ki her yerde her zaman bol miktarda bulunan bir kitle. Hayır, sayın okurlar, bunun savunulacak bir yanı yoktur. Şiddeti her araçla (şiddet uygulamak hariç) yok etmek zorundayız. Sadece boksu değil, şiddeti yücelten (görünürde şiddete karşı olma iddiasında) filmler, bilgisayar oyunları, tüm bunlar hem yasaklanmalı hem de yoğun bir eğitim bombardımanı altında yaşamımızdan uzak tutulmalıdır. Bazı araçlarda, pilot ve ekip giysilerinde sigara reklamı taşındığı için Formula 1 yarışlarına karşı olanların boksu da gözden kaçırmamalarını öneririm.

Çocuklarımıza bırakacağımız dünyada her ne ad altında olursa olsun şiddet yer almamalı. Şiddet uygulayarak bol para, güzel arabalar, güzel kadınlar ile dolu bir hayat hayali ile özellikle gençler ve çocuklar darbeler altında yok olmamalılar. İçlerinden kaç tane Ali çıkabileceği ve bedelinin neler olabileceği onlara anlatılmalı. Ali olmak gerekli mi (boks yönüyle), o da anlatılmalı. Onlara önerebileceğimiz başka hayallerimiz mutlaka olmalı.